Verileri işlemek için üst üste bindirme ve dolaşıklık gibi kuantum-mekanik olayları doğrudan kullanan kuantum bilgisayarlar her geçen gün gelişiyor. Ancak bu ilerleme her zaman yeterli değildir; Kuantum bilgisayarlar tüm şifrelemeleri kıracak kadar güçlü hale gelebilir. Bu, bankacılık bilgileri gibi hassas bilgilerin ifşa edilmesine yol açacaktır. Bu yazıda bu bahisten bahsediyoruz.
Kaynak: https://www.dailymail.co.uk/sciencete…
Önümüzdeki yıllarda bir “Kuantum Kıyameti” internet bankacılığından devlet sırlarına kadar her şeyi açığa çıkarabilir.
Bu endişe, bu yılın başlarında, Çinli araştırmacılar tarafından hazırlanan bir akademik makalenin, bir kuantum bilgisayarın (diğerlerinin yanı sıra Google ve IBM tarafından geliştirilmekte olan yeni bir teknoloji) bizi inançla çevrimiçi tutan şifrelemeleri kırabileceğini öne sürmesiyle başladı. Siber güvenlik şirketi Sectigo’nun baş deneyim sorumlusu Tim Callan, nispeten ilkel bir durumda olsalar da halihazırda var olan kuantum bilgisayarların bir gün “bugün kullandığımız şifrelemeyi bir anda kırabileceği” konusunda uyardı. Uyarı, Chicago Üniversitesi’ndeki araştırmacıların hacklenemez bir kuantum internet üzerinde çalıştıklarını açıklamasından kısa bir süre sonra geldi.
Şu anda bilgisayarlar, bilgileri korumak için ortak anahtar şifreleme adı verilen bir sistem kullanıyor.
Sizinle iletişim kurmaya çalışan cihaz, bir mesajı şifrelemek için makinenizin genel anahtarını kullanır ve onu gülünç derecede uzun bir sayıya dönüştürür. Bu bildirim daha sonra cihazınızın özel anahtarı tarafından açılabilir, bu anahtar mesajın şifresini çözerek yalnızca yepyeni bir mesaj ortaya çıkarır. Callan, tüm olasılıkları deneyen klasik bilgisayarlar için bu kodun neredeyse kırılmaz olduğunu ve kırılmasının yaklaşık 300 trilyon yıl süreceğini söylüyor.
Ancak uzmanlar, kuantum cihazlarının yakında parola kırma işini halledebileceğinden korkuyor.
Geleneksel makineler sıfırı veya biri temsil eden elektronik veya optik faktörleri kullanırken, kuantum makineleri sıfıra, bire veya her ikisine ayarlanabilen bir ışık parçacığı olan fotonları kullanır. Kuantum makinelerinin bu esnekliği, bir kuantum bilgisayarın olası tüm şifreleme çözümlerini kodlamasına izin verir ve bu çözümler daha sonra doğru kombinasyonu ortaya çıkarmak için birbirini iptal eder. Callan uyarıyor: “Kuantum bilgisayarların evrimi, veri güvenliği için değerli bir tehdit oluşturuyor. Muazzam işlem güçleri, şifrelemeyi hızlı bir şekilde kırabilir ve değerli verileri banka hesabı ayrıntılarından tıbbi kayıtlara ve devlet sırlarına kadar her şeye karşı savunmasız bırakabilir.
Bu senaryo o kadar endişe verici ki uzmanlar buna “Kuantum Kıyameti” adını veriyor.
Kuantum bilgisayarlar, “klasik bilgisayarlardan” milyonlarca kat daha hızlı olacak çünkü aynı anda bir, sıfır veya her ikisi olabilen “kübitler” kullanıyorlar. Siber güvenlik uzmanları tarafından ‘Q-Day’ olarak da adlandırılan bu senaryoda Callan, dünyanın sırlarının gerektiği gibi güçlü bir kuantum bilgisayarı olan herkes için savunmasız hale geleceği konusunda uyarıyor. Kuantum bilgisayarlar şu anda emekleme aşamasında, ancak IBM’in 2021’de tanıtılan, 400 kübit içeren ve şimdiden oldukça güçlü olan Osprey bilgisayarı zaten geliştirmenin ortasında.
IBM, makinenin durumunu temsil etmek için evrendeki atomların sayısından daha fazla klasik bitin (birler ve sıfırlar) gerektiğini savunuyor.
Ancak Çinli araştırmacılar, 378 kübitlik nispeten küçük bir kuantum bilgisayarın bile güçlü şifrelemeleri kırabileceğini öne sürüyor. Uzmanlar, bunun önümüzdeki sekiz ila 20 yıl içinde gerçekleşebileceğini varsayıyorlar.
“Bu rapor şu an için Kuantum Kıyametini gerçeğe dönüştürmese de bu duruma kesinlikle dikkat etmemiz gerekiyor.”
Callan, kuantum bilgisayarların dünyanın mevcut kriptografisini işe yaramaz hale getirmesinin an meselesi olduğu ve kuruluşların yakında yeni ‘post-kuantum’ kriptografik algoritmalara geçiş için şimdiden hazırlanmaları gerektiği sonucuna varıyor. Sistem şu anda tamamen kablolardan geçtiği için kuantum makineleri artık emekleme aşamasında. Araştırmacılar, kuantum makinelerinin ortasında bozulmadan belli bir aralıkta bilgi aktarımı yapmakta zorlanıyorlar.
Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!